Başarılı Olma Stratejileri 3: Başarı Yolunda Beslenmenin Önemi ve Plan Yapmayı Etkileyen Durumlar
Bu yazımızda bir önceki Başarılı Olma Stratejileri 1: İyi Bir Plan Yapmak adlı yazımızda söz ettiğimiz başarıyı ve plan yapmayı etkileyen faktörlerden beslenmenin önemine Diyetisyen Keziban Yıldırım'ın kaleminden bir yazı ile bahsedeceğiz
Hazırsanız Başlayalım
Gün içinde ihtiyaç duyduğumuz enerjiyi karşılamak için, ya da başka bir deyimle karnımız zil çaldığında yapmamız gereken şey bellidir: koşa koşa mutfağa gideriz ya da o zilin sesini kısacak bir şeyler aramaya başlarız.
Peki hiç düşündünüz mü, bu açlık hissini ortadan kaldıracak bir besin bulamasaydık neler olurdu?
O muhteşem orkestra hiç susmasaydı?
(Klişe olmuş birkaç cümle söyleyeceğim)
Bugün dünyada milyonlarca insan kıtlığın açlığın ve yetersiz beslenmenin yol açtığı bu kötü durumla baş etmeye çalışırken, diğer bölümü ise aşırı ve hatalı beslenmeden kaynaklanan hatalardan dolayı yaşamını erken yaşlarda yitirmekte veya çalışamaz duruma gelmekte…
Daha da genişletecek olursak aşırı ve hatalı beslenme;
- obezite,
- kalp-damar hastalıkları,
- yüksek tansiyon,
- şeker hastalığı,
- bazı kanser türleri,
- solunum sistemi hastalıkları,
- kas-iskelet sistemi hastalıkları gibi pek çok sağlık probleminin oluşmasına zemin hazırlamakta, hayat kalitesi ve süresini olumsuz yönde etkilemektedir.
Kendimizi bu tarz hastalıklarla boğuşuyorken ya da kıtlık ve açlığın yaşanıyorken beslenme daha da hayati önem taşır bizim için….
Hata kelimesini çok kullandık.
Doğrusu ne? Beslenme nedir? Beslenme hayatımız da bu kadar önemli bir yere mi sahip?
Bir kere şu konuda anlaşalım; beslenme hakkında bu kadar yanlış bilginin olmasının sebebi beslenme bilgisinin eksik ve yanlış biliniyor olması…
Beslenme bilgisi bizlerin, ailelerin daha da genişletecek olursak da toplumların beslenme durumları ve alışkanlıklarını etkileyen etmenlerden biridir. Bu etmen, başta yetersiz ve dengesiz beslenme sorunlarından en çok etkilenen büyüme çağındaki çocukların, onları büyüten annelerin, yaşlıların, kalıtımsal olarak belli rahatsızlıkları olan bireyler de dahil olmak üzere her yaş ve cinsiyetteki bireylerin beslenmesi yönünden önemlidir.
Bu da ancak beslenme bilgisinin doğru kişilerden kaynaklardan (DİYETİSYENLERDEN) öğrenmekle edinilebilir.
Beslenme, vücudun çalışması için gerekli olan besin öğelerinin, besinlerle vücuda alınması sindirimi, emilimi ve metabolizmasıdır.
Beslenme, yaşamın her döneminde sağlımızın temelini oluşturur.
İnsanın büyümesi ve gelişmesi (anne karnında ve daha sonra) sağlıklı üretken olarak yaşamını sürdürebilmesi için gerekli besinleri vücudumuza alınmasıdır uzun uzun anlatacak olursak.
Yeterli ve dengeli beslenme;
vücudun büyümesi, yenilenmesi ve çalışması için gerekli olan besin ögelerini her birinin yeterli miktarda alınması ve vücutta uygun şekilde kullanılmasıdır.
Yetersiz ve dengesiz beslenme vücut direncini azalttığından hastalıklara yakalanma olasılığı artmakta ve bununla beraber hastalıklar ağır seyretmektedir.
İş yaşamındaki verimlilik ve üretkenlikte de düşmektedir. Okul ya da üniversite de derslere olan ilgi ve başarı da bundan nasibini almaktadır.
Dengeli ve sağlıklı beslenmenin faydaları nelerdir?
• Beslenme, dokuların yenilenmesini ve bağışıklık sisteminin sağlıklı olarak çalışmasını sağlar.
• Bir insanın normal olarak büyüyebilmesi için sağlıklı bir bedene ve iyi bir beslenmeye ihtiyacı vardır.
• Dengeli ve sağlıklı beslenme ile daha dinç bir vücudumuz olur ve algılamama konsantre olamama gibi problemlerimiz ortadan kalkar.
• Güçlü bir hafızaya sahip oluruz, deyimi yerindeyse her şeyi aklımıza mıh gibi çakarız. okuduğumuzu ya da anlattığımızı anımsamakta zorlanmamış oluruz.
• Kas gelişimimiz tamamlanmış olur ve daha kuvvetli oluruz. (Kas ve yağ oranının dengeli olması da lazım!!! İki oranda bizim için çok kıymetli. Denge önemli :))
• İdeal ağırlıkta ve boy uzunluğuna sahip oluruz.( Kim istemez ki bu maddeyii)
• Vücudumuzda vitamin ve protein yetersizlikleri de görülmez kolay kolay da hastalanmayız.
• Kısaca turp gibi oluruz.
Bu saydıklarım beslenmenin bizim hayatımızdaki yerini ve önemini anlatıp, onu hayatımızı planlamada olmazsa olmaz diyeceğimiz bir ögeye dönüştürüyor
Aman canım beslenme de ney sanki bir ekmek arası, bir hamburger ya da bir kuru ve pilav karışımı olarak bakmayı bırakıp, onların bizim için ne kadar sağlıklı ve vücudumuz içinde ne kadar elzem olduğunun farkına vardığımız vakit anlaşmaya başlayacağız.
Ülkemizde; yeme düzeni adölesanlarda -ergenlerde- sıklıkla dengesizdir. Eğer ekonomik ve besin güvencesi ile ilgili bir sorun yoksa beslenme düzenini etkileyen psiko-sosyal etmenlere göre belirlenmektedir.
Bireysel tercihler, bizlere evde yeme alışkanlığımızı tamamen değiştirmekte ve nerede nasıl yiyeceğimize karar verdirmektedir. Enerji yoğunluğu yüksek olan besinlerin tüketimi, öğün atlama (özellikle kahvaltı) veya düzensiz beslenme, fast-food beslenme, sebze meyve, süt ve süt ürünlerinin yetersiz tüketimine neden olmaktadır.
Bu alışkanlıklar nedeniyle besin çeşitlerinin sınırlı ve dengesiz, diyet bileşimlerinin; posa, vitamin ve minerallerden yetersiz, enerji, tuz, yağ ve basit karbonhidratlardan zengin olduğu belirlenmiştir…
Öğün planlama
Günde 3 ana öğün ve en az 2-3 ara öğün tüketilmelidir.
Öğün planı yaparken kulağımıza küpe olacak şey şudur ki; her öğün bizim için çok önemli ve kıymetli !!!

Kahvaltı:
Güne harika bir başlangıç yapmamızı sağlayan, gece boyunca düşen kan şekerimizi dengeleyen ve uzun süre boyunca aç kalan vücudun alması gereken bir öğün…Kahvaltı ile güne zinde ve motivasyonumuzun zirve olmuş haliyle başlamak varken, kim uyuşuk dolaşmak ister ki?

Öğle Yemeği:
Günün tam ortasındayız ve enerjimiz bitmiş, yorulmuşuz karnımızdaki orkestra ise almış başını gitmiş işteyken, evdeyken, okuldayken vs. öğle arası olsa da gitsek düşüncelerinin son bulduğu öğünümüzdür kendisi….Gün ortasında enerji ihtiyacımızın karşılanması ve temelde de birçok besin öğelerinin alınması gereken ve enerji yoğunluğunun da en fazla olması gereken öğünümüzdür.
Ayrıca sosyal açıdan da bu öğün önemlidir.
Ee bu öğünde ailemizle, arkadaşlarımızlayız. Bu açıdan bakarsak beslenme sadece ekmek arasından ibaret değil!

Akşam Yemeği:
En hafif almamız gereken öğündür kendisi.
Düşünelim ki eve gelmişiz işten ya da okuldan, yorgunuz. Vücudumuzda öyle o da yorgun onunda sindirimi emilimi kısacası metabolizması yavaşladı.
O yüzden bu öğünümüzde yapmamız gereken sebze ve kurubaklagil ya da çorba türlerimizi akşam yemeğine tercih etmek.
Siz mutluu vücudunuz daha mutlu

Düşünelim ki eve gelmişiz işten ya da okuldan, yorgunuz. Vücudumuzda öyle o da yorgun onunda sindirimi emilimi kısacası metabolizması yavaşladı.
O yüzden bu öğünümüzde yapmamız gereken sebze ve kurubaklagil ya da çorba türlerimizi akşam yemeğine tercih etmek.
Siz mutluu vücudunuz daha mutlu

Ara Öğün:
Yüksek sesle ifade ettiğim ama bir türlü anlaşılamayan öğün.
Şöyle ki kahvaltı ve öğle yemeği, öğle yemeği ile de akşam yemeği arasındaki uzun süre olduğundan dolayı açlık kaçınılmazdır.
Bu da iş yerinde evde okulda olan verimliliğimizi olumsuz yönde etkiler. Bu uzun sürenin olması da ana öğün vakti geldiğinde yemeği yememiz gereken miktarında ötesinde yemeğe teşvik eder ve adeta yemekle akraba oluruz.
Bu durumda vücudumuzun açlık mekanizmasını olumsuz yönde etkiler ve istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Şu da bir gerçek ki ara öğün tüketmeyen kişilerde abur cubur tüketme alışkanlığı daha fazladır.
Unutmayalım ki iyi planlamış bir öğün, menü bizi psikolojik ve biyolojik olarak doyum sağlamamıza yardım eder.
Motivasyonumuzu artırır, en önemlisi yemek artıklarının azalmasına (israfı azaltmaya) yardımcı olur.
Satın almayı ve alışveriş süresinin kısalmasını da sağlar.
Yani maliyetimizde kontrol altına alınmış olur.
Şimdi artık hem cebiniz hem vücudunuz hem de siz mutlusunuz. Bir taşla üç kuş avantajlı değil mi?

Beslenmede toplumu yönlendirmek için sağlık bakanlığı ve hocalarımız tarafından hazırlanan bir kaynağımız var
ismi de TÜBER( TÜRKİYEYE ÖZGÜ BESLENME REHBERİ).
Günde hangi besin gruplarından ne kadar yememiz gerektiği hakkında bilgi veriyor. Harika değil mi? Bize özgü bizim olan bir kitap…
Bizim beslenmemizi ve alışkanlıklarımızı biliyor ona göre önerilerde bulunuyor, bizim yapmamız gereken şey ise ona kulak vermek.
• Haftada iki kez kırmızı et
• Haftada iki kez balık
• Haftada iki kez tavuk
• Haftada iki kez kurubaklagil
• Haftada en az 2-3 kez yumurta
• Her gün sebze
• Her gün meyve
• Her gün tahıl grubu ( olmazsa olmazımızzzz)
• Her gün süt veya süt ürünleri grubundan beslenmemiz gerekiyor.
Şöyle ki kahvaltı ve öğle yemeği, öğle yemeği ile de akşam yemeği arasındaki uzun süre olduğundan dolayı açlık kaçınılmazdır.
Bu da iş yerinde evde okulda olan verimliliğimizi olumsuz yönde etkiler. Bu uzun sürenin olması da ana öğün vakti geldiğinde yemeği yememiz gereken miktarında ötesinde yemeğe teşvik eder ve adeta yemekle akraba oluruz.
Bu durumda vücudumuzun açlık mekanizmasını olumsuz yönde etkiler ve istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Şu da bir gerçek ki ara öğün tüketmeyen kişilerde abur cubur tüketme alışkanlığı daha fazladır.
Unutmayalım ki iyi planlamış bir öğün, menü bizi psikolojik ve biyolojik olarak doyum sağlamamıza yardım eder.
Motivasyonumuzu artırır, en önemlisi yemek artıklarının azalmasına (israfı azaltmaya) yardımcı olur.
Satın almayı ve alışveriş süresinin kısalmasını da sağlar.
Yani maliyetimizde kontrol altına alınmış olur.
Şimdi artık hem cebiniz hem vücudunuz hem de siz mutlusunuz. Bir taşla üç kuş avantajlı değil mi?

Menü planlama:
Beslenmede toplumu yönlendirmek için sağlık bakanlığı ve hocalarımız tarafından hazırlanan bir kaynağımız varismi de TÜBER( TÜRKİYEYE ÖZGÜ BESLENME REHBERİ).
Günde hangi besin gruplarından ne kadar yememiz gerektiği hakkında bilgi veriyor. Harika değil mi? Bize özgü bizim olan bir kitap…
Bizim beslenmemizi ve alışkanlıklarımızı biliyor ona göre önerilerde bulunuyor, bizim yapmamız gereken şey ise ona kulak vermek.
• Haftada iki kez kırmızı et
• Haftada iki kez balık
• Haftada iki kez tavuk
• Haftada iki kez kurubaklagil
• Haftada en az 2-3 kez yumurta
• Her gün sebze
• Her gün meyve
• Her gün tahıl grubu ( olmazsa olmazımızzzz)
• Her gün süt veya süt ürünleri grubundan beslenmemiz gerekiyor.
Bitirirken..
Belirtmeden geçmeyelim ki, her bireyin beslenmesi, alışkanlığı, kültürü farklıdır.Bu yüzden de herkesin beslenme programı da farklı olacaktır.
Yukarıda belirttiğim haftada tüketmemiz gereken besin grupları ve miktarıdır.
Haftada her gün süt ve süt ürünleri tüketiniz derken; bazılarımız bunu sütten yana kullanırken bazılarımızda yoğurttan kefirden yana kullanabilir.
Sağlıklı günlere...
Yorumlar
Yorum Gönder